- Şiddet uygulanan bir hayvan gördüğümde ne yapabilirim? - Komşum evcil hayvanımı belediyeye şikayet etmiş. Ne yapmalıyım? - Hayvan haklarını savunan biri vejetaryen olmak zorunda mıdır? - Hayvana tecavüz etmek ile kapalı alanda sigara içmek aynı şekilde mi değerlendiriliyor? - Hayvanları hayvanseverlerden bile koruyan bir yasa mümkün mü ? - Sokaktaki kediye eziyet edenle, evindeki kediye eziyet edene verilen ceza gerçekten farklı mı ?
Aynı gezegeni paylaştığımız, bizler gibi duyguları ve yaşama arzuları olan hayvanlara karşı insanlar olarak tutumumuzun masaya yatırıldığı bu kitapta Ahmet Kemal Şenpolat tüm bu sorulara ve daha fazlasına yanıt ararken, bizleri de yeni sorular sormak için yüreklendiriyor.
“Bu kitabı okumanız, kütüphanenize alıp bir tane koymanız yetmeyecek bence… Herkesin okumasını, her rafta bulunmasını isteyeceksiniz. Sevgili candostum Avukat Ahmet Kemal Şenpolat… Eline sağlık… Beynine… Ama en çok o merhamet dolu kocaman yüreğine sağlık…”
-Bekir Coşkun
“Hayvanlar insan olma bilincinin ozon tabakasıdır. Şenpolat’ın çalışması, ozon tabakasını koruma çırpınışlarının bir ürünüdür.”
– Mustafa Balbay
“Hayvanların bizden çok daha demokrat olduğunu söylesem şaşırır mıydınız? Maymunlar, keşfettikleri meyve ağaçlarını topluluğa önermek istediklerinde o yönde birkaç adım yürüyüp, dönüp grup üyelerine bakıyorlar ve takip etmek isteyenler ona doğru yöneliyor. Başka maymunlar da kendi önerdikleri yönde aynısını yapıyorlar ve kim daha çok ikna ediciyse onun seçtiği alan kabul görüyor. Balarıları ise yeni yerler konusunda topluluğu dansla ikna etmeye çalışıyorlar. Ahmet Kemal Şenpolat size onların haklarını anlatmak için çok emek verdi. Bu kitabı okuduktan sonra onları hala aşağılayabilir, hırpalayabilir, yok edebilir misiniz?”
– Şafak Pavey
“Elinizde tuttuğunuz kitap hayvan sevgisinden mahrum olanların içlerindeki nefreti, şiddete ve cinayete dönüştürmeden durdurabilmek için bu topraklarda verdiğimiz büyük mücadeleyi, geldiğimiz noktayı ve hala işin ne kadar başında olduğumuzu anlatıyor. Unutmayalım ki hayvanın yaşam hakkı, aslında insanın yaşam hakkıdır. Çünkü bilinen seri katillerin başlıca ortak noktası, hayvana yönelik şiddet geçmişlerinin olmasıdır.”
