Amsterdam Gezi Rehberi
Pip Farquharson
Bu yürüyüşte, Arnavut kaldırımlı sokakların ve kanallar boyunca uzanan evlerin kırmızı tuğlalarını, kemerli, yumuşak kamburlu ve geceleri ışıklarla süslenen köprüleri ve bisikletlerinde sırtları dimdik dolaşan Amsterdam’lıları görürüm. Yukarı bakınca çatıların kenarları deniz canavarları, deniz kızları, azizler ve gamzeli melek çocuk heykelleri gibi coşkulu süslerle ile doludur. Aşağı bakınca ise bu üçgen çatılı dünya, bir sualtı yankısı gibi kanallardan geri yansır. Avrupa’nın en büyük tarihi merkezinin kanal ağında yürümek sanki zamanda donmuş bir baloncuğun içinde gezmek gibi bir şeydir. Eğer güneşli bir Cumartesi günü ise, büyük tekerlekler halinde sunulan, üstü parafin balmumu kaplı, yarı/sert Edam peyniri satılan Noordermarkt’dan geçerim; ya da bir koşu engin, bulutlu gökyüzünün altında Hollanda manzaralarını resmetmiş sanatçının resimlerinin bulunduğu Van Gogh Müzesi’ni gezerim. Fakat karanlık bastırmadan da, kanallara döner ve güneşin, suya dalmaya hazırmış gibi görünen heykelden deniz kızlarının arkasında batmasını izlerim. Bu rehber size, Amsterdam şehrini sarıp kesişen kanallarını keşfetmenize yardımcı olacaktır.