Cinsel Suçların İspatında Mağdur Beyanı Delili

Stok Kodu:
9786052643815
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
261
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-08
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
%3 indirimli
390,00TL
378,30TL
Havale/EFT ile: 359,39TL
9786052643815
393818
Cinsel Suçların İspatında Mağdur Beyanı Delili
Cinsel Suçların İspatında Mağdur Beyanı Delili
378.30

Serdar Coşkun

 

Türkiye’de ceza hukuku uygulamasında, cezalandırmanın amacıcezaların infazı ve ceza davalarında delil, delil değerlendirme ve delil takdiri ile ilgili konular üzerinde düşünme, yeni fikirler üretme ve devamlı uygulamayı geliştirme, bıkmadan, yorulmadan ve usanmadan, bitmeyen bir çabalama alanıdır. Çünkü ceza hukukunun giderek önemi ve değeri ile toplum beklentisi artmaktadır.

Ceza davalarında ülkemizde beraat oranı oldukça yüksektir. Bunun sebeplerinde ilki ceza davalarının, yeterli araştırmaya dayanmadan ve gereksiz yere açılmasıdır. İkinci bir sebep “delil toplama, delil tartışmasının gereği gibi yapılmaması, delilleri değerlendirme ve takdir etme” konusundaki bilgi ve tecrübe eksikliğidir. Ceza hukuku normlarını uygulayan hâkim, savcı ve avukatlar ancak yıllar süren deneme yanılma ile aldıkları sonuçlara bakarak tecrübe edinmeye çalışmaktadır.

Ceza soruşturmaları, kolluk inisiyatifinde başlayıp şekillendiği için savcılar delillere nüfuz edemeyerek kolluğa bağlı kalmaktadır. Suç oluşturan vakıayı kolluk araştırıp toplayabildiği veya toplamayı ihmal ettiği, eksik bıraktığı ya da toplayamadığı deliller ile adliyeye sunmaktadır. Savcı, gerekli veya gereksiz bütün iddiaları soruşturmak ve derhal sonuçlandırmak mecburiyetindedir. Ağır iş yükü altında bir an evvel soruşturmayı davaya dönüştürüp kurtulma mantığıyla iş yapmak zorunda bırakılmaktadır. Kolluğun eline bakarak iş yapan savcı, delil toplama ve vakıayı araştırma aydınlatma vazifesini gereği gibi yapamamaktadır. Bu zafiyetin en fazla hissedildiği cinsel suçlarda ceza davası, sadece mağdur beyanıyla ispatlanabilecek ve başka delil elde edilmesi ve araştırılması gerekmeyen sıradan vaka olarak görülmekte, hâkim ve savcı, yalnızca mağdur beyanıyla cinsel suç davasını karara bağlamak mecburiyetine sokulmaktadır.

Serdar Coşkun

 

Türkiye’de ceza hukuku uygulamasında, cezalandırmanın amacıcezaların infazı ve ceza davalarında delil, delil değerlendirme ve delil takdiri ile ilgili konular üzerinde düşünme, yeni fikirler üretme ve devamlı uygulamayı geliştirme, bıkmadan, yorulmadan ve usanmadan, bitmeyen bir çabalama alanıdır. Çünkü ceza hukukunun giderek önemi ve değeri ile toplum beklentisi artmaktadır.

Ceza davalarında ülkemizde beraat oranı oldukça yüksektir. Bunun sebeplerinde ilki ceza davalarının, yeterli araştırmaya dayanmadan ve gereksiz yere açılmasıdır. İkinci bir sebep “delil toplama, delil tartışmasının gereği gibi yapılmaması, delilleri değerlendirme ve takdir etme” konusundaki bilgi ve tecrübe eksikliğidir. Ceza hukuku normlarını uygulayan hâkim, savcı ve avukatlar ancak yıllar süren deneme yanılma ile aldıkları sonuçlara bakarak tecrübe edinmeye çalışmaktadır.

Ceza soruşturmaları, kolluk inisiyatifinde başlayıp şekillendiği için savcılar delillere nüfuz edemeyerek kolluğa bağlı kalmaktadır. Suç oluşturan vakıayı kolluk araştırıp toplayabildiği veya toplamayı ihmal ettiği, eksik bıraktığı ya da toplayamadığı deliller ile adliyeye sunmaktadır. Savcı, gerekli veya gereksiz bütün iddiaları soruşturmak ve derhal sonuçlandırmak mecburiyetindedir. Ağır iş yükü altında bir an evvel soruşturmayı davaya dönüştürüp kurtulma mantığıyla iş yapmak zorunda bırakılmaktadır. Kolluğun eline bakarak iş yapan savcı, delil toplama ve vakıayı araştırma aydınlatma vazifesini gereği gibi yapamamaktadır. Bu zafiyetin en fazla hissedildiği cinsel suçlarda ceza davası, sadece mağdur beyanıyla ispatlanabilecek ve başka delil elde edilmesi ve araştırılması gerekmeyen sıradan vaka olarak görülmekte, hâkim ve savcı, yalnızca mağdur beyanıyla cinsel suç davasını karara bağlamak mecburiyetine sokulmaktadır.

Yorum yaz
Bu kitaba henüz yorum yapılmamış.
Kapat