Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 10. Maddesi Bağlamında Birden Fazla Eser Sahibi Tarafından Meydana Getirilen Eserler ve Eser Sahipleri Birliği
Ceren DEMİREL
ÖNSÖZ
Fikri hakkın koruma konusunu oluşturan eser, birden fazla kişinin yaratıcı katkı- da bulunması ile meydana getirilmişse, bunların; yani birden fazla kişinin eser sahipliği söz konusu olur. Türk Hukuku’nda sahibi birden fazla olan eserler, iki şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan ilki, birden fazla bağımsız eserin birbirine bağlanması suretiyle meydana getirilen bağlı eserdir. İkincisi ise, birden fazla kişinin yaratıcı katkısı ile vü- cuda gelmiş ayrılmaz bir bütün oluşturan birlikte eserdir. Bu ayrım, mehaz Alman Ka- nunu’na, dolayısıyla Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun (FSEK) 9 ile 10. maddelerine dayanmaktadır. Bunun sonucu olarak, sahibi birden fazla olan eserlere uygulanacak hükümler, meydana getirilen eserin kısımlara ayrılmasının mümkün olup olmamasına göre değişiklik gösterir. İşte bu sebeple, bir eserin hangi kapsama dâhil olduğunun tespiti büyük önem taşımaktadır.
Üç bölümden oluşan bu çalışmanın ilk bölümünde, FSEK m. 10’un konusunu oluşturan “birlikte eser” ile “eser sahipleri birliği”, “bağlı eser” başta olmak üzere ben- zer diğer kavramlardan ayırt edilmiştir. İkinci bölümde ise, eser sahipleri birliğini doğu- ran “birden fazla eser sahibinin katkısı”, “katkıların birbirinden ayrılmaz niteliği” ve “eser sahipleri arasında işbirliği” unsurları ayrıntılı şekilde açıklanmıştır. Üçüncü bö- lümde de, birlikte eserin meydana getirilmesi ile eser sahipleri arasında doğan birliğin hukukî sonuçları üzerinde durulmuştur. Çalışma kapsamındaki bu hususlar incelenirken, özellikle mehaz Alman Kanunu’ndaki düzenlemeler ile doktrindeki konuya ilişkin açık- lamalar dikkate alınmıştır. Ayrıca diğer hukuk sistemlerinin konuyu düzenleyiş biçimlerine de gerekli yerlerde değinilmiştir. Bu bağlamda, özellikle sahibi birden fazla olan eserlere ilişkin mevcut ikili sistemde, birlikte eserbağlı eser ayrımının yapılmasını sağlayacak kıstaslar etraflıca açıklanmaya çalışılmıştır.
Yazar, bu çalışmada hukuk sistemimizde yeterli biçimde işlenmemiş olan birlikte eser sahipliği konusuna özgün bir katkıda bulunmuştur. Bu nedenle, Ceren Demirel’in bu çalışması övgüye değer niteliktedir.
Prof. Dr. Fikret EREN
Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı