Rekabet yasağı sözleşmeleri uzun süredir kanunlarımızda kendisine yer bulmuş olmasına rağmen, uygulamada ancak son dönemlerde sıkça rastlanır hale gelebilmiştir. Rekabet yasağı sözleşmesi herkesin bildiği ama kimsenin tam olarak hakim olmadığı bir sözleşme tipi olma özelliğini ne yazık ki hala korumaktadır. Yargıtay tarafından yıllar içerisinde birbiri ile çelişen kararlar verilmiş olması uygulamada sağlıklı sözleşmelerin yapılmasını ve icrasını ciddi oranda zorlaştırmaktadır. Tarafların geçerli olduğu inancıyla ve imza tarihinde kabul edilen geçerlilik şartlarını taşıyarak imza altına aldıkları sözleşmelerin sonradan geçersiz kılınmasına sebep olacak kararlar verilmesi, hem tarafları zarara uğratmakta hem de adalete olan güvenin ve hukuk güvenliği bilincinin sarsılmasına sebep olmaktadır.
Bu nedenlerle; bu çalışmamızda öncelikle rekabet yasağı sözleşmelerine dair yanlış bilinenlerin düzeltilmesi amacı ile bu sözleşme türü gerek yurtdışı uygulamaları gerekse Yargıtay uygulamaları ortaya konarak detayları ile incelenmiş, uygulamaya ilişkin sorunlar tespit edilerek ve bu sorunların çözümüne yönelik öneriler getirilmiştir.
Umuyoruz ki sorun tespitleri, sorunların çözümüne yönelik öneriler ve yurtdışı uygulamalarına ilişkin sunmuş olduğumuz örneklere ilişkin bu akademik çalışmamız, gerek okuyucular gerek kanun koyucular gerekse kanun uygulayıcılar tarafından sentezlenerek hem sabit bir düzenleme ve uygulama getirilmesine hem de rekabet yasağı sözleşmesinin iki tarafını da sonradan geçerlilik durumunun değişme riski olmayan ve mahkemeler nezdinde geçerli kabul edilebilecek sözleşmelerin tanzimi ile hak kayıplarının önlenmesine vesile olur.
