Türk Ceza Kanunu ( 4 Cilt Takım )
Basım Tarihi
2013-01
Sayfa Sayısı
5079
Basım Yeri
Ankara
Stok Kodu
9789759526122
"TÜRK CEZA KANUNU ( 4 CİLT TAKIM )
İsmail MALKOÇ ( Onursal Yargıtay Üyesi )
SUNUŞ
Kitabın DÖRDÜNCÜ BASIMI'm gerçekleştirmiş bulunuyoruz.
Bu defa kitabımız 4 CİLT’ten oluşuyor.
Her yeni basımda kitap, hem açıklamalarıyla hem de yeni kararlarıyla biraz daha gelişiyor ve zenginleşiyor. Gelişip zenginleşme sadece yazardan kaynaklanmıyor. Bu arada öğreti çeşitlendikçe, Yargıtay kararlan artarak daha yeni ve değişik olay ve durumları işledikçe zenginlik hem öğreti ve hem de uygulamanın katkısıyla artıyor. Bizim bu gelişmeleri izleyerek orta¬ya koyduğumuz sentezler de gelişmeye katkıda bulunuyor.
Kanunkoyucu, uygulamanın sıkıntılarını ve problemlerini yakından izleyerek değişiklikler yapıyor. Bu bağlamda 2009, 2010, 2011 değişiklik¬leri daha önce yapıldı.
Bu basıda da en son olarak 5 temmuz 2012 de 6352 sayılı Kanunla TCKnun 132,133,134, 142,163,168, 252, 254, 255, 257, 277, 278, 285, 288.maddelerinin değiştiğini ve yeni açıklamalarla Kanunun farklılaştığı¬nı göreceksiniz.
Son değişikliklerle ilgili madde açıklama ve yorumlan ilgili hükümler altında görülecektir.
Bu basıda hemen her maddeyle ilgili olarak özellikle 2010-2011 ve 2012 yılı kararlarına da yer verilerek en son uygulamanın yansıtılmasına devam edilmiştir. Yürürlük öncesi kararlara fazlaca yer verilmemiş, oluşa¬cak tereddütler önlenmek istenmiştir.
Yürürlükten itibaren geçen yaklaşık 7 yıllık sürede özellikle Yargıtay¬'ımız, genel çizgileriyle uygulamayı belirleyecek kadar karara imza atmış oldu. O nedenle kitabın, uygulamanın aldığı şekli büyük oranda yansıtmakta olduğunu söylemeliyim.
5237 sayılı YENİ TÜRK CEZA KANUNU yürürlüğe konulunca an¬lamak, yorumlamak ve açıklamak ihtiyacı kuvvetle ortaya çıktı. Konu ile ilgilenenler açıklama ve çalışmalannı sergilemeye başladılar. Bu zorunlu ve takdirle karşılanması gereken bir çabadır. Böylece farklı açılardan bakanla¬rın, değişik yorumlar yapanlann görüşleri ortaya konulacaktır. Bunlar ve ; yargı görevlileri, bu görevin başlıca sorumlusu ve muhatabıdırlar.
Uzun yıllardan beri bu konuda sürekli yazmakta ve düşünmekte olan bir hukukçu olarak ben de sözünü ettiğim çabaya yine katıldım ve yaşamım elverdikçe katılmaya devam edeceğim.
Tekrar edeyim ki bir kişinin iyi yazabilmesi, yazılacak konuyu iyi araştırması ve bilmesine, sürekli izlemesine bağlıdır. Bu bakımdan yazılan makaleleri, eserleri, kitapları sürekli izleyip inceleyerek yazmakta olduğumu ifade etmek isterim. Zaten bu durum dikkatli okurların gözlerinden kaçmamaktadır. Kanıtlan, metin içindeki açıklamalarım, alıntılar ve kitabın kaynakçasıdır. Yargıtay'ımızın kararlarım yakından izleyerek, ortaya çıkan sorunlarla ilgili tartışmalara katılarak yeni uygulamaya açıklık getirmeye çalıştım.
Gerek Yargıtay’ımızın kararlarında gerekse öğreti kaynaklarında doğal olarak farklı yorumlar, bazan da birbirinin tersini savunan görüşler yer alır. Bunlar konuya farklı açılardan bakmanın, farklı sistemlerle yorumlamanın sonucudur. Uygulama bunlardan birini tercih etse de, çok özel bir durumda diğer görüşten yararlanması da gerekebilir. O nedenle karşıt görüşlere de gerektiğinde yer verilmiştir.
Yasanın yürürlük öncesi ve sonrası tartışmalarına ve düzenlenen seminerlere katılarak tümünün değerlendirmelerinde bulunmuştum. Yürürlükten sonraki birçok seminerin de içinde oldum. Tartışmaları ve açıklamaları sürekli izledim ve izliyorum. Hazırlayanlarla konuşup görüşerek birlikte değerlendirmeler yapmak yararlı olmuştu. Diyebilirim ki başlangıç çalışmalarından itibaren Kanun’un tartışma ve değerlendirme ortamları içinde bulunuyorum. Yargıtay’ımızın uygulamalarını, tartışmalarını yakından izliyorum ve biliyorum.
Bu süreçte edindiğim birikimin yanında artık Yasayı doğrudan ve isabetle yorumlayan Yargıtay’ımızın kararlarından da yararlanarak AÇIK-LAMALI-İÇTİHATLI TÜRK CEZA KANUNU’NU hazırladım.
İncelendiğinde görülecektir ki, Yargıtay’ımız hemen her hükümle ilgili kararlannı vermeye devam etmekte ve uygulama şekillenip, belirginleşmekte ve yerleşmektedir.
Hukuk dünyasında başvurulan kaynaklardan biri olan kitabımızın 3 ncü baskısının tükenmesi üzerine yeni ve geliştirilmiş bu dördüncü baskıyı yapmak kaçınılmaz oldu. Böylece, Yargıtay’ımızın çok sayıda içtihadının yer aldığı bu yeni baskıda, uygulayıcıların daha çok ve kolayca yararlanabileceği bir eser ortaya çıktı. Şimdiye kadar hazırlanan kitapları da inceledikten ve Yargıtay’ımızın artık istikrar kazanmaya başlayan kararlarını gördük ten sonra kendi yorumlarım olarak bu yeni çalışmayı ortaya çıkardım. Hükümleri hem öğretinin yorum ve tartışmalarıyla hem de Yargıtay içtihatları ışığında ele alıp açıklamaya çalıştım.
Elbette ki bunlar, diğerlerininki gibi tartışılmaya, değerlendirilmeye, eleştirilmeye muhtaç yorumlardır. Zaten 5237 sayılı Kanun elbirliğiyle yorumlanacak, öğretinin, Yargıtay’ımızın önemli katkılarıyla uygulama şekli belirecektir. Yüksek mahkememiz ve onun yetenekli, gayretli ve becerikli başkan, üye, hâkim ve savcıları bu konuda önceki Kanun nedeniyle olumlu ve başanlı bir sınav vermişlerdir. Yeni Kanunu da kısa sürede çağdaş bir içeriğe kavuşturmakta olduklarını görüyorum. Zira AİHS.nin hükümleri uygulamada gözetilen başlıca hükümler olmaya başladılar.
Maddelerin çoğuna koyduğum kararlardan anlaşılacağı üzere Yargıtay’ımız bu güç görevi başaracağını ve içtihatlarını oluşturacağını göstermiştir.
Şimdiden Özel Daireler, oldukça fazla sayıda içtihatla uygulamanın ana çizgilerini oluşturmuş bulunmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu da yoğun gündemi ile üzerine düşeni yapmaya devam etmektedir.
Uygulama, hakimlerimiz, savcılarımız ve yargının ayrılmaz unsuru olan avukat meslektaşlarımızın gayret ve katkılarıyla gittikçe gelişecek ve netleşecektir.
Eminim ki, başta Yargıtayımız olmak üzere zamanla başka meslektaşlar ve hukukçular, hukuk bilimini öğretenler ve mahkemeler daha doyurucu çalışmalarla uygulamayı belirleyip netleştirmeye çalışacaklardır. Ben bu aşamada elimden gelen gayreti göstererek sayılan kaynaklan da değerlendirip bu çalışmayı ortaya koydum.
Bu baskıda, şimdiye kadar yapılan tüm değişiklikler yer almış ve yorumlanmışlardır.
Çalışmamda, her çalışmada olduğu ve olabileceği gibi eleştirilecek yönler olacaktır. Biliyorum ki bu kadar çok ve kapsamlı hükmün, gerekli ölçüde herkesi tatmin edecek şekilde açıklanması zordur. Ancak bunun yapılmaya çalışılması gerekiyordu. Benimle birlikte başlayanlar oldu. Benden sonra çalışacaklar da olacaktır. Görev ve sorumluluk hepimizindir. Başarının derecesi okuyucunun ilgi ve takdiri ile belli olacaktır.
Çalışmada, öğretinin kaynaklan, seminerlerde verilen açıklamalar, yapılan yorumlar, Yargıtayımızın kararlan ve dokümanlar ele alınıp değerlendirildi. Kendi yorumlanmı, farklı düşüncelerimi belirttim. Eleştirdiğim,katıldığım, katılmadığım görüşler oldu. Bunları açıklamalarımı okurken göreceksiniz.
Bu arada 765 sayılı'Kanun'un hükümlerinin açıklama ve uygulamasından da kısmen yararlanıldı. Zira birçok hüküm ve kavram eski yasadaki şekil ve unsurlarla düzenlenince eski uygulamadan, görüşlerden yararlanmanın bir sakıncası kalmadı.
4 CİLT’ TEN oluşan kitabın kapsamında, açıklamaları yapılan Yeni Türk Ceza Kanunu’nun hemen tüm maddeleri bulunmaktadır. Gerek açıklamalarım ve gerekse çok sayıda Yargıtay kararlarıyla, meslektaşlarıma uygulama ve yorum kolaylığı getirdiğime inanıyor, yararlı olacağı düşüncesiyle saygılar sunuyor, başarılar diliyorum.
ANKARA, Kasım 2012
İsmail MALKOÇ Onursal Yargıtay Üyesi
"
İsmail MALKOÇ ( Onursal Yargıtay Üyesi )
SUNUŞ
Kitabın DÖRDÜNCÜ BASIMI'm gerçekleştirmiş bulunuyoruz.
Bu defa kitabımız 4 CİLT’ten oluşuyor.
Her yeni basımda kitap, hem açıklamalarıyla hem de yeni kararlarıyla biraz daha gelişiyor ve zenginleşiyor. Gelişip zenginleşme sadece yazardan kaynaklanmıyor. Bu arada öğreti çeşitlendikçe, Yargıtay kararlan artarak daha yeni ve değişik olay ve durumları işledikçe zenginlik hem öğreti ve hem de uygulamanın katkısıyla artıyor. Bizim bu gelişmeleri izleyerek orta¬ya koyduğumuz sentezler de gelişmeye katkıda bulunuyor.
Kanunkoyucu, uygulamanın sıkıntılarını ve problemlerini yakından izleyerek değişiklikler yapıyor. Bu bağlamda 2009, 2010, 2011 değişiklik¬leri daha önce yapıldı.
Bu basıda da en son olarak 5 temmuz 2012 de 6352 sayılı Kanunla TCKnun 132,133,134, 142,163,168, 252, 254, 255, 257, 277, 278, 285, 288.maddelerinin değiştiğini ve yeni açıklamalarla Kanunun farklılaştığı¬nı göreceksiniz.
Son değişikliklerle ilgili madde açıklama ve yorumlan ilgili hükümler altında görülecektir.
Bu basıda hemen her maddeyle ilgili olarak özellikle 2010-2011 ve 2012 yılı kararlarına da yer verilerek en son uygulamanın yansıtılmasına devam edilmiştir. Yürürlük öncesi kararlara fazlaca yer verilmemiş, oluşa¬cak tereddütler önlenmek istenmiştir.
Yürürlükten itibaren geçen yaklaşık 7 yıllık sürede özellikle Yargıtay¬'ımız, genel çizgileriyle uygulamayı belirleyecek kadar karara imza atmış oldu. O nedenle kitabın, uygulamanın aldığı şekli büyük oranda yansıtmakta olduğunu söylemeliyim.
5237 sayılı YENİ TÜRK CEZA KANUNU yürürlüğe konulunca an¬lamak, yorumlamak ve açıklamak ihtiyacı kuvvetle ortaya çıktı. Konu ile ilgilenenler açıklama ve çalışmalannı sergilemeye başladılar. Bu zorunlu ve takdirle karşılanması gereken bir çabadır. Böylece farklı açılardan bakanla¬rın, değişik yorumlar yapanlann görüşleri ortaya konulacaktır. Bunlar ve ; yargı görevlileri, bu görevin başlıca sorumlusu ve muhatabıdırlar.
Uzun yıllardan beri bu konuda sürekli yazmakta ve düşünmekte olan bir hukukçu olarak ben de sözünü ettiğim çabaya yine katıldım ve yaşamım elverdikçe katılmaya devam edeceğim.
Tekrar edeyim ki bir kişinin iyi yazabilmesi, yazılacak konuyu iyi araştırması ve bilmesine, sürekli izlemesine bağlıdır. Bu bakımdan yazılan makaleleri, eserleri, kitapları sürekli izleyip inceleyerek yazmakta olduğumu ifade etmek isterim. Zaten bu durum dikkatli okurların gözlerinden kaçmamaktadır. Kanıtlan, metin içindeki açıklamalarım, alıntılar ve kitabın kaynakçasıdır. Yargıtay'ımızın kararlarım yakından izleyerek, ortaya çıkan sorunlarla ilgili tartışmalara katılarak yeni uygulamaya açıklık getirmeye çalıştım.
Gerek Yargıtay’ımızın kararlarında gerekse öğreti kaynaklarında doğal olarak farklı yorumlar, bazan da birbirinin tersini savunan görüşler yer alır. Bunlar konuya farklı açılardan bakmanın, farklı sistemlerle yorumlamanın sonucudur. Uygulama bunlardan birini tercih etse de, çok özel bir durumda diğer görüşten yararlanması da gerekebilir. O nedenle karşıt görüşlere de gerektiğinde yer verilmiştir.
Yasanın yürürlük öncesi ve sonrası tartışmalarına ve düzenlenen seminerlere katılarak tümünün değerlendirmelerinde bulunmuştum. Yürürlükten sonraki birçok seminerin de içinde oldum. Tartışmaları ve açıklamaları sürekli izledim ve izliyorum. Hazırlayanlarla konuşup görüşerek birlikte değerlendirmeler yapmak yararlı olmuştu. Diyebilirim ki başlangıç çalışmalarından itibaren Kanun’un tartışma ve değerlendirme ortamları içinde bulunuyorum. Yargıtay’ımızın uygulamalarını, tartışmalarını yakından izliyorum ve biliyorum.
Bu süreçte edindiğim birikimin yanında artık Yasayı doğrudan ve isabetle yorumlayan Yargıtay’ımızın kararlarından da yararlanarak AÇIK-LAMALI-İÇTİHATLI TÜRK CEZA KANUNU’NU hazırladım.
İncelendiğinde görülecektir ki, Yargıtay’ımız hemen her hükümle ilgili kararlannı vermeye devam etmekte ve uygulama şekillenip, belirginleşmekte ve yerleşmektedir.
Hukuk dünyasında başvurulan kaynaklardan biri olan kitabımızın 3 ncü baskısının tükenmesi üzerine yeni ve geliştirilmiş bu dördüncü baskıyı yapmak kaçınılmaz oldu. Böylece, Yargıtay’ımızın çok sayıda içtihadının yer aldığı bu yeni baskıda, uygulayıcıların daha çok ve kolayca yararlanabileceği bir eser ortaya çıktı. Şimdiye kadar hazırlanan kitapları da inceledikten ve Yargıtay’ımızın artık istikrar kazanmaya başlayan kararlarını gördük ten sonra kendi yorumlarım olarak bu yeni çalışmayı ortaya çıkardım. Hükümleri hem öğretinin yorum ve tartışmalarıyla hem de Yargıtay içtihatları ışığında ele alıp açıklamaya çalıştım.
Elbette ki bunlar, diğerlerininki gibi tartışılmaya, değerlendirilmeye, eleştirilmeye muhtaç yorumlardır. Zaten 5237 sayılı Kanun elbirliğiyle yorumlanacak, öğretinin, Yargıtay’ımızın önemli katkılarıyla uygulama şekli belirecektir. Yüksek mahkememiz ve onun yetenekli, gayretli ve becerikli başkan, üye, hâkim ve savcıları bu konuda önceki Kanun nedeniyle olumlu ve başanlı bir sınav vermişlerdir. Yeni Kanunu da kısa sürede çağdaş bir içeriğe kavuşturmakta olduklarını görüyorum. Zira AİHS.nin hükümleri uygulamada gözetilen başlıca hükümler olmaya başladılar.
Maddelerin çoğuna koyduğum kararlardan anlaşılacağı üzere Yargıtay’ımız bu güç görevi başaracağını ve içtihatlarını oluşturacağını göstermiştir.
Şimdiden Özel Daireler, oldukça fazla sayıda içtihatla uygulamanın ana çizgilerini oluşturmuş bulunmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu da yoğun gündemi ile üzerine düşeni yapmaya devam etmektedir.
Uygulama, hakimlerimiz, savcılarımız ve yargının ayrılmaz unsuru olan avukat meslektaşlarımızın gayret ve katkılarıyla gittikçe gelişecek ve netleşecektir.
Eminim ki, başta Yargıtayımız olmak üzere zamanla başka meslektaşlar ve hukukçular, hukuk bilimini öğretenler ve mahkemeler daha doyurucu çalışmalarla uygulamayı belirleyip netleştirmeye çalışacaklardır. Ben bu aşamada elimden gelen gayreti göstererek sayılan kaynaklan da değerlendirip bu çalışmayı ortaya koydum.
Bu baskıda, şimdiye kadar yapılan tüm değişiklikler yer almış ve yorumlanmışlardır.
Çalışmamda, her çalışmada olduğu ve olabileceği gibi eleştirilecek yönler olacaktır. Biliyorum ki bu kadar çok ve kapsamlı hükmün, gerekli ölçüde herkesi tatmin edecek şekilde açıklanması zordur. Ancak bunun yapılmaya çalışılması gerekiyordu. Benimle birlikte başlayanlar oldu. Benden sonra çalışacaklar da olacaktır. Görev ve sorumluluk hepimizindir. Başarının derecesi okuyucunun ilgi ve takdiri ile belli olacaktır.
Çalışmada, öğretinin kaynaklan, seminerlerde verilen açıklamalar, yapılan yorumlar, Yargıtayımızın kararlan ve dokümanlar ele alınıp değerlendirildi. Kendi yorumlanmı, farklı düşüncelerimi belirttim. Eleştirdiğim,katıldığım, katılmadığım görüşler oldu. Bunları açıklamalarımı okurken göreceksiniz.
Bu arada 765 sayılı'Kanun'un hükümlerinin açıklama ve uygulamasından da kısmen yararlanıldı. Zira birçok hüküm ve kavram eski yasadaki şekil ve unsurlarla düzenlenince eski uygulamadan, görüşlerden yararlanmanın bir sakıncası kalmadı.
4 CİLT’ TEN oluşan kitabın kapsamında, açıklamaları yapılan Yeni Türk Ceza Kanunu’nun hemen tüm maddeleri bulunmaktadır. Gerek açıklamalarım ve gerekse çok sayıda Yargıtay kararlarıyla, meslektaşlarıma uygulama ve yorum kolaylığı getirdiğime inanıyor, yararlı olacağı düşüncesiyle saygılar sunuyor, başarılar diliyorum.
ANKARA, Kasım 2012
İsmail MALKOÇ Onursal Yargıtay Üyesi
"
Yorumlar
Yorum yaz
Bu kitaba henüz yorum yapılmamış.