Günümüzde teknolojinin ve bilişimin hızla ilerleyip gelişmesi karşında hukuk alanında da düzenlemeler yapılması zorunluluk haline gelmiştir. Bilişim alanındaki bu gelişmeler tüm sektörlere yansımış, gerçek ve tüzel kişiler bu gelişmelerin getirdiği kolaylıkları konfor alanı olarak bilinçli ya da bilinçsiz şekilde hızla kullanmaya başlamıştır. Bu kullanımların hızlı, yaygın, kontrolsüz bir şekilde büyümesi, hayatımıza birdenbire kişisel verilerin ve bilgilerin 3. Kişiler tarafından görülüp, paylaşılıp çeşitli şekillerde kullanılması bireylere büyük rahatsızlıklar vermeye başlamıştır.
Konu ile ilgili hukuksal düzenlemelerin temeli her ne kadar 1970 li yıllara dayansa da ülkemizde ve uluslararası alanda somut ve etkili bir koruma ve önlemler ancak son yıllar da getirilebilmiştir. Kişisel veri kavramı güncel yaşamda artık büyük bir yer tutmakta, gelişen ve sürekli ilerleyen teknoloji karşısında hukuksal korunmanın zorunlu olduğu bir alanı ifade etmektedir.
Ülkemizde 2016 yılında kişisel verilerin korunması kanunu ile özel bir düzenleme ile korunma sağlanmaya başlanmışsa da halen kişisel verinin ne olduğu ve nasıl korunacağı, bireylerin haklarının ve yükümlülüklerinin neler olduğu, veri sorumluları ve verileri toplayan gerçek ve tüzel kişilerin yapması gerekenlerin neler olduğu konusunda yeterli bilgilenmenin ve bilinçlenmenin oluşmadığını görmemiz üzerine genç meslektaşım ile birlikte bu ilk kitabımızı yayınlama kararı verdik. Hem hukukçuların hem veri sahibi ve veri toplayan kişilerin elinde mevzuat, içtihat ve KVKK’nın ihlal kararlarına yer vererek sağlanan gelişmeyi ve kurulun ilkelerini, hangi noktalarda ne tür hatalar yapıldığını, güvenlik zafiyetlerinin neler olduğu hususlarında bilgilendirerek bu alandaki gelişmelere ışık tutmayı çalıştık.
Amaca hep birlikte ulaşmak dileği ile ilk kitabımızı yaklaşık bir yıllık bir çalışma ile hazırladık. Covid 19 bulaşının bizim hayatımıza olumlu katkısı dava ve duruşmaların ertelenmiş olması nedeni ile bu yayını hazırlamak için daha fazla zamanımızın olmasıdır.
