Kişisel Verilerin Korunması Hukuku
Murat Volkan Dülger
"Kişisel verilerin korunması alanındaki esas ilerlemeyi kaydeden adım şüphesiz Avrupa Birliği’ne uyum süreci kapsamında 24 Mart 2016 tarihinde yasalaşan 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 7 Nisan 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesidir. Böylelikle 6698 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 7 Nisan 2016 tarihi kişisel verilerin korunması alanında ülkemiz açısından bir dönüm noktası olmuştur. Bunu öncelikle Kurum’un ve Kurul’un oluşması, işlemeye başlaması, daha sonra da Kanun’a dayanılarak çıkarılan Yönetmelik, Tebliğ ve Kararların yayımlanması izlemiştir. Bütün bu gelişmeler ışığında kısa bir süre içerisinde ülkemizde Kişisel Verilerin Koruması Hukuku oluşmuş, gelişmeye başlamıştır. Bu gelişim kamu sektörü, özel sektör, yargı ve akademide devam etmektedir.
Aslında Kanun’un yürürlüğe girmesinden bu yana henüz iki yıldan biraz fazla bir süre geçmiş iken bu alanda, üstelik de ilgili olduğu her konuyu kapsama iddiasında olan bir kitabın kaleme alınması birtakım riskleri içinde barındırmaktadır. Zira Kanun ve ilgili mevzuatın yeni yürürlüğe girmiş olması sebebiyle konunun uygulamasını gösteren mahkeme kararı, kitap ve makale gibi yargısal ve bilimsel kaynaklar son derece sınırlıdır. Ayrıca mevzuata uyumlu hale gelmesi gereken veri sorumlularının da konunun önemini yeni yeni kavramış olmaları nedeniyle uygulama örnekleri de azdır. Açıkçası bu kadar yeni bir konuda kitap yazmak sisler arasında yol almaktan farksızdır. Bu konuda beni cesaretlendiren ve kitap yazmamı sağlayan hususlar ise şunlardır: İlk olarak 6698 sayılı Kanun, AB’nin 95/46/EC sayılı Direktifinin Türkçe’ye çevrilmiş, daha da önemlisi Türkiyelileştirilmiş halidir. AB’nin bu konudaki yirmi üç yıllık birikimi, deneyimi ve bu konuda yazılmış olanlar yol gösterici niteliktedir. İkinci olarak TCK’da kişisel verilerin korunmasına ilişkin suçların yer alması ve bunların hem mahkeme kararlarına hem de öğretinin çalışmalarına konu olması önemli bir kaynaktır. Üçüncüsü bu konuda bizzat uygulamanın içinde yer alarak, ortaya çıkan somut sorunların çözümünde yer almam ve konu ile ilgili her türlü platformda görüş alış verişinde bulunmamdır. Dördüncüsü ve en önemlisi ise bu konuda büyük bir boşluk ve belirsizliğin olması, bununla doğru orantılı olarak da özellikle uygulamaya ilişkin yol gösterici, rehber bir kaynak ihtiyacının olmasıdır.
Bu kitabı farklı kılan en önemli özellik, yalnızca akademik kaygılar güdülerek yazılmamış olmasıdır. İçindekiler bölümüne bakıldığında da görüleceği üzere, bu kitap, özellikle kullanılan dil, sınırlı tutulan atıf sayısı, benimsenen sistematik ve konuların anlatım yöntemi bakımından dikkat çekicidir. Zira hiçbir şekilde akademik çalışma yönteminden de uzaklaşmamak kaydıyla, daha çok uygulamacılara yönelik, bu anlamda daha anlaşılır, içindeki bilgiye daha kolay erişilebilir ve bol örnekli bir kitap oluşturulmaya çalışılmıştır. Özellikle sistematik, ilgili mevzuattan bağımsız teorileştirme yönteminden ziyade ilgili mevzuat ve alt başlıkları dikkate alınarak oluşturulmuş, böylelikle uygulamacıların aradıkları bilgiye daha kolay ulaşmaları sağlanmak istenmiştir. Kitabı farklı kılan bir diğer özellik ise, kitapla paralel bir ders videosunun da bulunmasıdır. Derste ana başlıklarıyla anlatılan konuların detaylarına kitapta yer verilmiştir. Dolayısıyla ders videosu ile kitabın birlikte kullanılması tercih edilen yöntem olmalıdır." (Tanıtım Yazısı)
-
%31.600,00 TL1.552,00 TL
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-