Sermaye Şirketleri ve KooperatiflerdeBorca Batıklık Sebebiyle İflas ve İflasın Ertelenmesi
Doç. Dr. İsmet SAYHAN
- | İflas Yoluyla Cebri İcra Ve Borca Batıklığın İflas Sebepleri İçindeki Yeri |
- | Doğrudan İflas Sebebi Olarak Borca Batıklık |
Hukukumuzda, sermaye şirketleri ile kooperatiflerin borca batık olmaları iflas sebebi olarak kabul edilmiştir. Fakat, Kanun Koyucu şirketin borca batık olması halinde mutlaka iflas etmesini de arzu etmemiş; diğer iflas sebeplerinden farklı olarak, borca batıklık halinde şirkete bu durumdan kurtulmaya dair bir imkan tanınmıştır. Bu imkan, borca batık şirket belirli tedbirlerle koruma altına alınarak, bir iyileştirme süreci için iflasın ertelenmesidir. Şöyle ki, esas itibariyle borca batıklığın tespiti sonucunda şirketin iflasına karar vermek gerekirken, eğer şirketin borca batıklıktan kurtulmasını sağlayacak bir proje geliştirilebilirse; iflas kararı verilmeyip, mahkemenin gözetiminde bu proje uygulanarak şirketin borca batıklıktan kurtarılmasının denenmesi öngörülmüştür. Bu süreç sonunda borca batıklık durumu tekrar araştırıldığında, borca batıklığın ortadan kalkmış olduğu tespit edilirse, iflas talebinin reddine karar verilecektir. Aksine, borca batıklığın devam ettiği tespit edilirse, bu durumda artık şirketin iflasına karar verilmesi gerekir. İşte buna kanuni bir kavram olarak “iflasın ertelenmesi” denilmektedir.
Borca batıklık sebebiyle iflas, varlık, sermaye ve şirket borç dengesi kapsamında Türk Ticaret Kanununda ve iflas sebepleri kapsamında da İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiştir. Çok uzun yıllar borca batıklık sebebiyle iflas işlemiş değildir. Zira, borca batıklık sebebiyle iflastan söz edilebilmesi için, şirketin bildirimi gerekmektedir. Şirketler de bu bildirimi yapmadıklarından, uzun yıllar borca batıklık sebebiyle iflas örnekleri fazla görülmemiştir. Dolayısıyla iflasın ertelenmesi örnekleri de fazla görülmemiştir. Ülkemizde yaşanan ekonomik krizlerin de etkisiyle son yıllarda öncekinin aksine abartılı denecek sayıda borca batıklık bildirimi yapıldığı gözlenmektedir. Tabii ki, bu bildirimlerdeki temel amaç borca batıklık sebebiyle iflasın sağlanması değil, iflas ertelemesi kararı alarak, bu süreçte sağlanan koruma tedbirlerinden yararlanmaktır. Hatta borca batıklık sebebiyle iflas davalarına, “iflas ertelemesi davası” denilir olmuştur. Hal böyle olunca, müessesenin kötüye kullanımları da mümkün hale gelmiştir. Bu sebeple bir yandan kanun koyucu, bir yandan da yargı uygulayıcıları müessesenin amacına uygun işlemesi için çeşitli tedbirler alma ve uygulama prensipleri yaratmaya çalışmaktadırlar.
Dünyanın tüm gelişmiş ekonomilerinde şirketlerin beklenmeyen ekonomik sıkıntıları aşmaları ve ayakta kalmalarını sağlayıcı hukuki müesseseler bulunmaktadır. Şüphesiz ki, şirketin ekonomik durumunun iyileşmesi, iflas etmesine nazaran tüm tarafların daha çok arzu edeceği bir durumdur. Ancak, bunun etkin ve amacına uygun şekilde kullanılması da bu kadar önemlidir. Bu noktada en önemli husus, şirketin nasıl iyileştirileceği hususudur. Aslında, burada ölçü, projenin somut ve gerçekçi olmasıdır. Bilinen hikayede, Nasrettin Hoca, borçlu olduğu kişiyle karşılaşınca “hadi bakalım, bir yolla senin borcunu ödeyeceğim, komşu tarlasına yonca ekecek, diğer komşunun dikenli telleri ile tarlayı çevreleyeceğim, öteki komşunun koyunları yoncalara girmek için gelecek; dikenli tellere takılıp yünlerini bırakacaklar, ben de bunları toplayıp, iplik yapıp satacağım; elde edeceğim paranın bir kısmı ile senin borcunu öderim” der. İşte iyileştirme projelerinin, bu hikayedeki gibi gerçek dışı ve uygulanamaz olamaması gerekir. Özellikle kaynak kullanımı hususunda etkin olması gerekir. Bir proje uygulanmasa da zaten mevcut olan durumlar iyileştirme projesi olarak sunulmamalıdır.
Bu çalışma, borca batıklık sebebiyle iflas ve iflasın ertelenmesi müessesesinin çok az uygulamasının olduğu zamanlardan beri konuyla ilgili çalışmalarımınsonucu olarak ortaya çıkmıştır. Her eser gibi tam değildir. Özellikle konuyla ilgili sık sık kanun değişiklikleri yapılması; konunun tarafları, özellikle bankaların yeni düzenlemeler için talepte bulunmaları, zaman zaman çalışmaları kesintiye uğratmış, zaman zaman değişiklikler yapmaya sebep olmuştur. Ne var ki, bir aşamada bitmesi gerektiğinden, çalışma bu haline gelmiştir... (Önsöz'den)